İlk Bakış
2014 yapımı 'The Imitation Game', Alan Turing'in II. Dünya Savaşı sırasında Enigma kodunu çözme çabasını konu alır. Bu biyografik film, sadece tarihin lapislerini incelemekle kalmaz, aynı zamanda Turing’in kişisel yaşamındaki zorlukları, toplumun LGBT bireylere karşı olan önyargılarını da anlamamıza yardımcı olur. Benedict Cumberbatch'ın büyüleyici performansı ile Alan Turing'e hayat vermesi, izleyicilerin bu dahi bilim insanının karmaşık zekasını ve yalnızlığını hissetmesini sağlar. Film, sadece tarih meraklıları için değil, aynı zamanda insanlık hali üzerine düşünmek isteyen herkes için bir başucu yapıtıdır.
- Türü:Biyografik, Tarih
- Yönetmeni:Morten Tyldum
- Senaristi: Graham Moore
- Uzunluğu: 113 dakika
- IMDB Puanı: 8.0
- Vizyona Giriş Tarihi:2014-11-28
- Gişe Başarısı: $233.6 million
Oyuncu Kadrosu
Benedict Cumberbatch, Alan Turing rolünde, zekası ve duyarlılığı ile dikkat çeker. Keira Knightley ise Joan Clarke karakteriyle güçlü bir performans sergiler ve Turing’in destekçisi olarak önemli bir rol üstlenir. Matthew Goode, Charles Randolph karakterini canlandırırken, Mark Strong ise hükümete hizmet eden bir ajan olarak filmde yer alır. Her bir oyuncunun performansı, karakterleri daha derin ve insani hale getirir. Filmdeki her bir karakter, Turing'in hayatık hikayesinin farklı yanlarını yansıtır.
- Alan Turing - Benedict Cumberbatch
- Joan Clarke - Keira Knightley
- Hugh Alexander - Matthew Goode
- Lieutenant Commander Alastair Denniston - Charles Dance
- Alan Turing'in annesi - Tuppence Middleton
Filmin Konusu
Film, Alan Turing'in Mühendislik ve Matematik dehası üzerinde yoğunlaşırken, Enigma kodunu çözme sürecini ana olay örgüsü olarak takip eder. Turing, Birleşik Krallık Savunma Bakanlığı için çalışırken, arkadaşları Joan Clarke ile birlikte kodları kırmak için yarışırken zorlukla karşılaşır. İzleyiciler, Turing’in hem meslektaşlarıyla hem de kişisel yaşamında yaşadığı çatışmaları deneyimler. Filmin ilerleyişi, Turing'in yaptıklarının önemini; kod kırma sürecinin gizliliğini, mücadelelerini ve sonrasında maruz kaldığı toplumsal dışlanmayı tarihsel olaylarla birleştirerek gözler önüne serer. Film, okuyucuya Turing’in yalnızlık hissini ve toplumun onun dehasını anlamaktaki başarısızlığını da hissettirir.Filmde Verilmek İstenen Mesaj
Film, insanın potansiyelinin sınırlı olmadığını ve farklı olanın nasıl damgalandığını anlatan güçlü bir mesaj barındırır. Alan Turing'in hayatı, hem bir dahi olarak hem de bir outsider olarak insanlığın tarihindeki yerini sorgulatır. İzleyicilere, geçmişteki önyargıların ve yanlış anlamaların bugüne nasıl etki ettiğini düşündürürken, bireyin cesareti ve kararlılığı ile toplumun önyargılarını aşabileceği mesajını verir. Ayrıca, Turing'in çalışmaları sayesinde savaşın seyrini değiştirdiği gerçeği, insanlığın tarih boyunca hangi zorluklar karşısında bile başarılı olabileceğinin bir örneğidir.
Filmin Sinematografik Özellikleri
Film, dönemin ruhunu yansıtan detaylı görsel tasarımıyla dikkat çeker. Yüksek kontrast ve soğuk tonlar, Turing’in duygusal durumunu yansıtırken, dönemin atmosferine de katkıda bulunur. Yönetmen Morten Tyldum’un gözünden yapılan anlatım, izleyiciyi Turing’in entelektüel ve duygusal yolculuğuna tanık eder.